2018'in En Büyük Sanat Tarihi Keşifleri
07 Ocak 2019
2018’de geçmişe dair sanat anlayışımız ve şimdiki zamanla olan ilişkisi, aşağıdaki çarpıcı keşifler sayesinde değişti.
"Edgar Degas’ın 2009'da çalınan tablosu Les Choristes, rastgele yapılan bir aramada Paris yakınlarındaki bir benzin istasyonunda durmuş olan bir otobüsün bagajındaki bavulda bulundu."
Geride bıraktığımız senede, eski zamanların sanat uygulamaları hakkında daha çok şey öğrendik ve nispeten yakın zamanlardaki sanatçıların yeni gün yüzüne çıkan eserlerine şahit olduk. Bilim insanları ve arkeologlar, asırlık Mısır heykellerinden Endonezya mağara resimlerine kadar sanat yoluyla antik kültürlere ışık tuttular.
Otobüste bulunan kayıp Degas

Edgar Degas, Les Choristes, 1877. © Wikimedia Commons.
2009'da, Musée d'Orsay koleksiyonundaki Edgar Degas’ın Les Choristes (1877) tablosu, Güney Fransa Marsilya'da ödünç verildiği bir müzeden çalınmıştı. Şubat ayında, rastgele yapılan bir aramada gümrük yetkilileri, resmi Paris yakınlarındaki bir benzin istasyonunda durmuş olan bir otobüsün bagaj bölmesinde bir bavulun içinde buldular. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, yolcuların hepsi 800.000 avro’luk (904.000 dolar) çalışmanın sahibi olmayı reddetti. Les Choristes, bu yıl Musée d'Orsay'da tekrar ziyaretçilerle buluşacak ve önümüzdeki sene Washington'daki Ulusal Sanat Galerisi'ndeki “Degas at the Opera” sergisinde yer alacak.
2009'da, Musée d'Orsay koleksiyonundaki Edgar Degas’ın Les Choristes (1877) tablosu, Güney Fransa Marsilya'da ödünç verildiği bir müzeden çalınmıştı. Şubat ayında, rastgele yapılan bir aramada gümrük yetkilileri, resmi Paris yakınlarındaki bir benzin istasyonunda durmuş olan bir otobüsün bagaj bölmesinde bir bavulun içinde buldular. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, yolcuların hepsi 800.000 avro’luk (904.000 dolar) çalışmanın sahibi olmayı reddetti. Les Choristes, bu yıl Musée d'Orsay'da tekrar ziyaretçilerle buluşacak ve önümüzdeki sene Washington'daki Ulusal Sanat Galerisi'ndeki “Degas at the Opera” sergisinde yer alacak.
Kalesinin duvarlarında yeni James Castle çizimleri keşfedildi
Sanatçı James Castle’ın geçtiğimiz Nisan’da müze olarak halka açılan Idaho’daki evi James Castle’ın restorasyonu sırasında, duvarların arasında sanatçının daha önce görülmemiş 11 çizimi bulundu. İki duvar arasındaki boşlukta ayrıca iki kitap, bir mermer, çoraplar, çizim aletleri ve tütün torbaları da vardı. Diğer 50 eserle birlikte bu 11 eser, Boise şehrine bağışlandı.
Kayıp bir Motherwell bulundu
1978'de Robert Motherwell, depo ve taşıma şirketlerini değiştirmişti ve eskiden Santini Moving Company tarafından taşınan çalışmalarını kataloglarken, onlarca sanat eserinin eksik olduğunu fark etmişti. Temmuz ayında, bu resimlerden biri -1967’ye ait isimsiz bir çalışma- FBI tarafından bulundu. Resim, eski bir Santini işçisinin oğlu, Motherwell’in Dedalus Vakfı’na resmin orjinalliğini onaylatmak için geldiğinde sanat suçları ekibinin dikkatini çekmişti. Bu kişi, işi gönüllü olarak bırakarak 40 yıllık gizemin çözülmesine yardımcı oldu.
Caravaggio’nun ölümü üzerine yeni spekülasyonlar
Şiddet içeren sahneleri ile ünlü Rönesans ustası Caravaggio'nun nasıl öldüğüne dair birçok teori vardı. Haziran ayında, Toskana'da bulunan kalıntıların analizine dayanan yeni araştırmalar, boyalarından kaynaklanan zehirlenmelerin 38 yaşında hayata veda eden ressamın erken ölümünden kısmen sorumlu olduğunu ortaya koydu. Birkaç ay sonra, Caravaggio'nun kalıntıları olduğuna inanılan kemiklerin analizi de, kılıç düellosunda alınmış olabilecek bir yaranın kan enfeksiyonuna yol açtığını gösteriyordu.
Pompeii hakkında bildiklerimize yenileri eklendi
Arkeologlar, Pompeii'yi 250 yıldan daha uzun bir süre önce volkanik küller altından çıkarmış olsalar da, antik Roma kentinin sadece üçte ikisi keşfedilmişti. Avrupa Birliği destekli bir koruma projesi olan Büyük Pompeii Projesi, olağanüstü bulgulara imza attı. Kazılan bir konutta bir duvara kazılmış küçük bir kömür grafiti, tarih kitaplarını değiştirdi. Yazı, kenti tahrip eden volkan Vesuvius'un bilinen tarih 24 Ağustos’tan ziyade 17 Ekim 79’de patladığını kanıtlıyordu.
İki eserin Rembrandt’a ait olduğu doğrulandı

Rembrandt, Portrait of a Young Gentleman, 1634. © Wikimedia Commons.
Mayıs ayında, 2016’daki bir açık artırmada satın alınan Portrait of a Young Gentleman (1634) ve Eylül ayında, 2014 yılında müzayedede satın alınan Let the Children Come to Me (1627–8) tablolarının x-ray analizi ve uzmanlar tarafından orijinal bir Rembrandt olduğu doğrulandı. Her iki eser de bu yıl sanatçının ölümünün 350. yıldönümünü kutlamak için Hollanda’da düzenlenecek ulusal sergilerde görücüye çıkacak.
Mayıs ayında, 2016’daki bir açık artırmada satın alınan Portrait of a Young Gentleman (1634) ve Eylül ayında, 2014 yılında müzayedede satın alınan Let the Children Come to Me (1627–8) tablolarının x-ray analizi ve uzmanlar tarafından orijinal bir Rembrandt olduğu doğrulandı. Her iki eser de bu yıl sanatçının ölümünün 350. yıldönümünü kutlamak için Hollanda’da düzenlenecek ulusal sergilerde görücüye çıkacak.
Yeni keşifler, eski Yunanistan mitlerinin gerçek olduğunu gösterdi
Karadeniz Deniz Arkeolojisi Projesi ile 2.400 yıldan fazla bir süredir Karadeniz'in dibinde el değmeden duran dünyanın en eski sağlam batığı bulundu. Antik Yunan ticaret gemisi, yalnızca İngiliz Müzesi'nin “Siren Vazosu” gibi, antik Yunan çömlek resimlerinde görülmüştü. Aynı dönemde üretilen bir vazoda da Odysseus benzer bir geminin direklerine bağlı resmedilmekte. Ve geçtiğimiz Ekim ayında, arkeolog Elena Korka, bir zamanlar sadece efsane olduğu düşünülen, Truva kenti Tenea'yı ortaya çıkardı. Küçük bir Yunan kasabası olan Chiliomodi'de yapılan kazıda Korka ve ekibi, iyi korunmuş, karmaşık bir ev ağının yanı sıra, altın, gümüş ve şehrin servetini ima eden diğer hazinelerin bulunduğu mezarlar buldular.
Vincent van Gogh'u gösterdiği düşünülen fotoğraftaki kişinin aslında küçük kardeşi Theo olduğu ortaya çıktı

B. Schwarz tarafından çekilen fotoğraf, Brüksel. © Van Gogh Müzesi ve Van Gogh Vakfı
Uzun zamandır ünlü empresyonist Vincent van Gogh’a atfedilen bir portre fotoğrafının, sanatçının küçük erkek kardeşi Theo'nun 15 yaşındaki hali olduğu tespit edildi. Küratör Yves Vasseur ve Amsterdam'daki Van Gogh Müzesi'ndeki araştırmacılar resme atfedilen tarihin (1866) yanlış olduğunu ve aslında 1873 yılında Theo'nun yaşadığı Brüksel'deki bir fotoğrafçı tarafından çekildiğini buldular. Bu bulgular, Van Gogh'un onaylı tek fotoğrafı olarak 19 yaşındayken Lahey'de çekilen bir fotoğrafının kaldığı anlamına geliyor.
Courbet’in The Origin of the World tablosundaki model


Gustave Courbet, The Origin of the World, 1866 © RMN-Grand Palais (Orsay Müzesi)
Fransız realist Gustave Courbet’in 1866 tarihli Dünya'nın Kökeni resmindeki modelin kim olduğu konusundaki tartışmalar netlik kazandı. On yıllardır sanat tarihçileri, çıplak modelin Courbet’in resimlerine sıkça konu olan sevgilisi Joanna Hiffernan olduğunu varsaymışlardı. Fakat Hiffernan kızıldı ve tablodaki model ise kesinlikle esmer olduğu için bu varsayım hep kuşku uyandırdı. Bir Fransız akademisyen, Courbet'i özel erotik koleksiyonundaki tablolar için görevlendiren Osmanlı diplomat Halil Şerif Paşa'nın sevgilisi Parisli bale dansçısı Constance Queniaux olduğuna işaret eden bir yazışmayı ortaya çıkardı.
Fransız realist Gustave Courbet’in 1866 tarihli Dünya'nın Kökeni resmindeki modelin kim olduğu konusundaki tartışmalar netlik kazandı. On yıllardır sanat tarihçileri, çıplak modelin Courbet’in resimlerine sıkça konu olan sevgilisi Joanna Hiffernan olduğunu varsaymışlardı. Fakat Hiffernan kızıldı ve tablodaki model ise kesinlikle esmer olduğu için bu varsayım hep kuşku uyandırdı. Bir Fransız akademisyen, Courbet'i özel erotik koleksiyonundaki tablolar için görevlendiren Osmanlı diplomat Halil Şerif Paşa'nın sevgilisi Parisli bale dansçısı Constance Queniaux olduğuna işaret eden bir yazışmayı ortaya çıkardı.
İtalyan profesör, Leonardo da Vinci’nin en eski eserini keşfettiğini iddia etti

© Press Office Handout/EPA.
İtalyan tarihçi Ernesto Solari, ortaya çıkardığı sanatçının seramik üzerine Archangel Gabriel olarak resmettiği otoportresinin Rönesans ustasının ilk eseri olduğunu iddia etti. Bu iddiadan daha merak uyandırıcı olan ise, açık artırmada nasıl bir çılgınlığa sebep olacağı.
Mısır’daki yeni keşifler
Mısır’daki arkeolojik keşifler için büyük bir yılı geride bıraktık. Özellikle 2020’de açılması planlanan milyar dolarlık Büyük Mısır Müzesi’nin etkisiyle, çömleklerden piramitlere, mumyalanmış kedilerle dolu bir mezardan firavun Neferirkare döneminde görev yapan baş rahip Wahtye'nin mezarına, M.Ö. 2613-2494 arasından bir seramik atölyesi de dahil olmak üzere bir dizi antik eser, yapı ve kompleksin keşfedildiği araştırmalar hızını arttırarak devam etti ve Mısır'daki eski yaşama daha fazla ışık tuttu. Hatta bu önemli arkeolojik keşifler arasında asırlardır süregelen piramitlerin nasıl inşa edildiği tartışmalarına ışık tutabilecek bir tanesi vardı. Antik bir Mısır ocağında çalışan bilim insanları, Giza Piramidi’nin inşa edildiği dönemden kalma şaşırtıcı derecede dik bir rampa ile karşılaştılar. Ağustos ayında, tarihi Luxor kentinde bir sfenks heykeli keşfedilmesiyle, eskiden beri süregelen ikonik Giza sfenksinin eşi olduğu söylentileri körüklendi.
Bulunan mağara resimleri, resmin başlangıcıyla ilgili bilgilerimizi altüst etti
Dünyanın dört bir yanından mağaralardaki keşifler erken sanatın zaman çizelgesini karmaşıklaştırdı ve gezegendeki en eski sanat hakkında bildiğimizi düşündüğümüz şeylerin çoğu 2018'de değişti. İspanya'daki arkeologlar, en az 65.000 yıllık olduğuna inanılan mağara resimleriyle karşılaştılar. Homo sapienslerin Avrupa’ya 40.000 - 45.000 yıl önce geldiği düşünüldüğünde bu, Neandertaller tarafından yapılmış olabileceği anlamına geliyordu. Kasım ayında ortaya çıkan yeni keşif, şu anda dünyanın en eski figüratif sanatı.
Willem de Kooning'in yeni eserlerinin bulunduğu iddia edildi

Willem de Kooning, Woman-Ochre, 1954 © UANews
Temmuz ayında, Manhattanlı sanat tüccarı David Killen, 2017'de 15.000 dolara satın aldığı New Jersey'deki bir depolama dolabının içinde Willem de Kooning'in altı eseri olduğunu söyledi. İmzasız olmalarına ve Willem de Kooning Vakfı’nın çalışmaları doğrulamamasına rağmen imzalaması için Kooning'in eski stüdyo asistanı olan bir sanat koruyucuyu çağırdı. Killen’in bu iddiası sonbaharda işleri 2,5 milyon dolara sattığında karşılığını bulmuş oldu.
Bu senenin başka bir Kooning gizemi ise, 1985'te Arizona Üniversitesi Sanat Müzesi'nden çerçevesinden kesilerek çalınan Willem de Kooning tablosu Woman-Ochre'nin New Mexico'da yaşayan emekli çift Rita ve Jerry Atler'ın ölümünden sonra çiftin yatak odasında bulunmasıydı.
Lazer teknolojisi Maya megalopolisine ışık tuttu

© Francisco Estrada-Belli/PACUNAM
Guatemala'daki Maya Biyosfer Rezervi'ni inceleyen bilim insanları, 800 mil karelik bir alanı haritalamak için lazer görüntülemeyi kullanarak daha önce bilinenden çok daha karmaşık ve birbirine bağlı bir toplumu ortaya çıkardılar. LiDAR (ışık algılama ve ölçme) olarak bilinen görüntüleme teknolojisi, yüzlerce görünmeyen yapıyı, kentsel alanları ve taş ocaklarını birbirine bağlayan kapsamlı bir yol ağı ve gelişmiş sulama ve teraslama sistemleri ortaya çıkarmak için orman bölgesini inceledi. Tulane Üniversitesi arkeolog Marcello Canuto National Geographic'e verdiği demeçte, "Batı'da, karmaşık medeniyetlerin tropik bölgelerde gelişemeyeceği, tropiklerin medeniyetlerin öldüğü yerler olduğu kanısındayız. Artık karmaşık toplumların tropik bölgelerde oluşmuş olabileceğini ve oradan dışarı doğru yol aldıklarını düşünmek zorundayız.” dedi.
Guatemala'daki Maya Biyosfer Rezervi'ni inceleyen bilim insanları, 800 mil karelik bir alanı haritalamak için lazer görüntülemeyi kullanarak daha önce bilinenden çok daha karmaşık ve birbirine bağlı bir toplumu ortaya çıkardılar. LiDAR (ışık algılama ve ölçme) olarak bilinen görüntüleme teknolojisi, yüzlerce görünmeyen yapıyı, kentsel alanları ve taş ocaklarını birbirine bağlayan kapsamlı bir yol ağı ve gelişmiş sulama ve teraslama sistemleri ortaya çıkarmak için orman bölgesini inceledi. Tulane Üniversitesi arkeolog Marcello Canuto National Geographic'e verdiği demeçte, "Batı'da, karmaşık medeniyetlerin tropik bölgelerde gelişemeyeceği, tropiklerin medeniyetlerin öldüğü yerler olduğu kanısındayız. Artık karmaşık toplumların tropik bölgelerde oluşmuş olabileceğini ve oradan dışarı doğru yol aldıklarını düşünmek zorundayız.” dedi.