Cristina Celestino Diptyque Koleksiyonu

13 Eylül 2023

Les Mondes de Diptyque, Cristina Celestino ve parfümcü Olivia Giacobetti ile birlikte yaratılan ve dünyanın dört bir yanındaki beş lokasyondan ilham alan markanın ilk yeniden doldurulabilir mum koleksiyonu.

Diptyque'in ilk yeniden doldurulabilir mum koleksiyonu “Les Mondes de Diptyque”, İtalyan tasarımcı Cristina Celestino ile işbirliği içinde yaratılırken, kokular Fransız parfümcü Olivia Giacobetti tarafından geliştirildi.

Celestino'nun camla çalışma deneyimi ve renk duyarlılığı, onu Diptyque için uygun bir iş birlikçi haline getiriyor. Mobilyaları, nesneleri ve iç mekanları kapsayan tasarım çalışmaları, doğal formlara atıfta bulunan, denge ve dikkatle düşünülmüş şekiller ve paletlerle karakterize ediliyor.

Diptyque için tasarladığı cam kaplar, oval bir baskı ve her biri markanın kurucularından birini temsil eden totem benzeri üst üste dizilmiş üç katmanla markanın ikonik sembolizmine saygı duruşunda bulunuyor. Yumuşak renklerde kalın camdan yapılmış mum kapları, preslenmiş cam teknolojisi, zanaat uzmanlığı ve en son cam yapım tekniklerinin harmanlanması kullanılarak üretildi.


Diptyque, doğanın koku alma deneyimini iç mekana yeni bir katman ekleyebilecek, sofistike bir atmosfer yaratabilecek ve kişinin ruhunu iyileştirebilecek bir nesneye dönüştürmek için 1963 yılında ilk mumlarını piyasaya sürdü.

Celestino, “Diptyque kültürün, özgürlüğün ve kesişen tasarımın vücut bulmuş halidir” diyor. 'Bana göre parfümler ve mumlar, kendi evinizde gerçek koku veren manzaraları yeniden yaratmanın bir yoludur.”

Koleksiyondaki beş mumun her biri doğanın ve kültürün keşfinin temelini oluşturan, dünya çapındaki bir konumdan ilham alıyor. Koku yolculuğu Milano yakınlarında, heykel mağaraları ve portakal ağaçlarıyla kaplı bahçeleri ile taze 'Nymphées Merveilles' mumunun ilham kaynağı olan Villa Borromeo Visconti'nin arazisinde başlıyor. “La Forêt Rêve” ise Meksika ormanındaki eski bir orkide bahçesi olan Las Pozas’den ilham alıyor.


“Temple des Mousses” bizi Kyoto'ya götürüyor: “Arashiyama dağının güney yamaçlarında, 120 nadir ve narin yosun türünün yeşerdiği bir zen bahçesine sahip bir Japon tapınağı bulacaksınız.” Konum, bol miktarda bitki örtüsünü akla getiren kadifemsi notalarla karıştırılmış yeşil yosun, ağaç kabuğu ve liken vurgularını içeren zengin bir koku alma deneyimine dönüştürülüyor.

“La Vallée du Temps” ise bizi Çin'e, çevresindeki çay tarlalarıyla tanınan Jingdezhen kasabasına götürüyor; tarih, doğa ve zanaatın bu karışımı kokuya da yansıyor. Son olarak, “Terres Blondes”ın kalbinde yer alan kırmızı sedir, Colorado'daki Mesa Verde'ye gönderme yapıyor ve dünya ve toprakla bir bağlantı kuruyor.