Geoffrey De Sousa’dan asırlık eve modern dokunuş

1927 yılında inşa edilen ve Golden Bridge manzarası ile San Francisco’nun en güzel lokasyonlarından birinde bulunan asırlık ev, 1960’lardan beri yenilenmeyen iç dizaynı ile iç mimar Geoffrey De Sousa için bir meydan okumaydı. “Evin her şeye ihtiyacı vardı” diyor deneyimli mimar yaptığı değişikliklere değinmeden önce. “Evin mimarisini değiştirmektense iç tasarıma odaklandık” diye ekliyor.

Mimar Stephen Sutro ile birlikte çalışan De Sousa’nın evde yaptığı en büyük değişikliklerden biri koyu renk kaplamalı evin iki katını birbirine bağlayan merdiveni daha modern bir tasarımla değiştirmek olmuş. Açık renk kaplamalı merdiveni bir cam tavan ile birleştiren ikili, eve modern bir tarz kazandırırken güneş ışığını da en verimli şekilde iç mekana taşımış olmuşlar.

Kullanıma elverişsiz, karanlık bodrum katını ise aile için bir yaşam alanına dönüştürmüş De Sousa. Bir bahçeye açılan bu bodrum katına bir salon, şarap mahzeni ve misafir odaları eklenmiş. Salonda kullanılan açık renkler bodrum katını davetkar bir mekana dönüşürken Chuck Close, Paul Wonner ve Sara VanDerBee gibi sanatçıların eserleri ile de modern bir görünüme kavuşmuş. Charles Tassin ve Vladimir Kagan’ın tasarladıkları mobilyalar ise salonun öne çıkan detaylarından.

Bu kasvetli asırlık eve ışık getiren De Sousa evin orijinal koyu renklerini de tasarımına davet etmiş. Açık mutfak ve yemek alanına çikolata rengi ceviz dolaplar ekleyerek alana evin geri kalanından farklı bir hava katan iç mimar mutfakta modernizmi bronz renkli tutamaçlar ile yakalamış.

Ana yatak odası evin en öne çıkan ve tasarımın doruk noktalarından birisi. Geniş renk paletlerinin kullanıldığı panel kapılar ile girilen oda Tudor stilinin, modern ile muhteşem bir füzyonu. Derin mavi ve grilerin yanı sıra pembe tonlarının da kullanıldığı odanın merkez noktası vintage Milo Baughman sandalyeler. Özel yapım bir kanepe ve Yves Klein eseri halı da De Sousa’nın odaya yaptığı özel dokunuşlar arasında.