Gurmelerin yeni rotası: Casa Maria Luigia

İtalyan şef Massimo Bottura’nın üç Michelin yıldızlı, dünyanın en iyi 50 restoranı arasında gösterilen mekânı Osteria Francescana rezervasyon yapılması en zor restoranlardan biri. Her ne kadar her akşam yemek severleri muhteşem bir menü ile ağırlamayı başarsa da Bottura uzun süredir daha samimi bir mekân açmanın peşindeydi. Hayalini kurduğu mekânı İtalya’nın yemek başkenti Modena’da açan Bottura herkesi şaşırtarak bir restoran yerine otel açmayı tercih etti.

Casa Maria Luigia’yı Modena’nın hemen dışında eşi Lara Gilmore ile birlikte açan Bottura mekânı oda-kahvaltı konsepti ile tasarlamış. 18. yüzyılda inşa edilmiş, 12 odalı bir kır evini otele dönüştüren İtalyan şef otelin yeşil peyzajı, bej renklerdeki dış cephesi, büyük ahşap kapıları ve turkuaz renkli panjurları ile misafirlerini ev sıcaklığında karşılıyor.

Casa Maria Luigia’da göze çarpan ilk detay, sanatçı Giorgio di Palma’nın elinden çıkan ve hemen girişe yerleştirilmiş dev dondurma heykelleri. Lara Gilmore, “Konuklara otelin beklediklerinden çok farklı olacağının sinyalini daha girişte vermeye çalıştık.” diyor ve ekliyor: “Her ne kadar burası eski bir Toskana villası gibi gözükse de mekâna heyecan kattığımızı söyleyebilirim.”

Otelin odalarındaki dekorlar ve mobilyalar vintage ve modern sanatın muhteşem uyumunu yansıtıyor. Otelin 12 odası da modern banyoları, rahat yatakları ve vintage mobilyaları ile konuklarına unutulmaz bir tatil vadediyor. Ana salondaki yüksek işlemeleri tavanlara ve freskler Çinli sanatçı Ai Weiwei’in siyah-beyaz triptik tabloları ve Jack Pearson’ın "Truth" isimli çalışması eşlik ediyor.

Ancak Casa Maria Luigia’nın çekici yanı eğlenceli sanat eserleri ve ultra lüks konaklama imkanları değil. “Evden uzaktaki ev” ruhunu otele yansıtmaya çalışan Bottura ve Gilmore çifti bunu asıl mutfaklarında başarıyor. Otelin mutfağı herkese açık. Ev havası vermek adına bu konsepti benimseyen Bottura konuklarını mutfağa girip buzdolabından istedikleri içecekleri ve yiyecekleri almaya da teşvik ediyor. Otelin restoranın menüsü ise Bottura’nın ünlü Osteria Francescana’sının bir yansıması. Tabii tek bir farkla: Michelin yıldızlı restoranın beyaz örtüleri ve gümüş çatal bıçakları Casa Maria Luigia’da yerlerini kır evinin rengarenk örtü ve tabaklarına bırakıyor. Dahası Bottura sanatını icra ederken konuklar mutfağa girip İtalyan şef ile sohbet edebiliyor, yemeklerin tadına bakabiliyor ve hatta fotoğraf çektirebiliyorlar.