Harrods'un İkonu The Georgian Geri Döndü

Dünyanın en ünlü alışveriş merkezlerinden biri olan Harrods, 113 yıllık tarihi restoranı ve öğleden sonra çayı salonu The Georgian'ı yeniden açtı. Bu mekan, şef Calum Franklin'in liderliğinde İngiliz mutfağının önde gelen örneklerini sunarken, David Collins Studio'nun art deco tarzındaki tasarımıyla da büyüleyici bir atmosfer yaratıyor. The Georgian, ilk kez 1911 yılında Harrods'un dördüncü katında açıldı ve 1920'lerdeki tasarım güncellemeleriyle bugünkü ihtişamını kazandı.  

Restoranın iç mekanı, sedef kakmalı aynalar ve metalik art deco detaylarıyla dikkat çekerken, büyük bir alana yayılmış 25 avize ve zarif ametist perdeler, ışık oyunlarıyla benzersiz bir deneyim sunuyor. Mekanın atmosferi, çay saatinde canlı piyano müziğiyle neşeli bir hale gelirken, akşamları caz gruplarıyla nostaljik bir hava kazanıyor.. David Collins Studio'nun baş kreatif sorumlusu Simon Rawlings, "Vizyonumuz, çay servisi, müzik ve teatral performansların bir araya geldiği benzersiz bir mekan yaratmaktı," diyor.

The Georgian, her zaman İngiliz mutfağının klasik lezzetlerini sunmasıyla tanınırken, şef Franklin'in menüsü bu geleneği modernize ediyor. Yavaş pişirilmiş kuzu omuzu gibi tabakların yanı sıra, Harrods arşivlerinden alınan retro tariflerle de misafirlere unutulmaz bir yemek deneyimi yaşatılıyor. İngiliz kahvaltısının yanı sıra, çay sommelier’lerinin özel karışımları da menüde yer alarak farklı damak zevklerine hitap ediyor. The Georgian, tarihi mirası ve modern yenilikleri bir araya getirerek Harrods’un zarif atmosferini yansıtan eşsiz bir mekan olarak geri dönüyor.