İnziva Kavramı Üzerinden İçsel Değerlendirmeler

Seçkin Pirim’in bireyin kendi içine dönmesi ve sakin bir hayata adaptasyonunu konu alan Dirimart’taki ilk kişisel sergisi “İnziva”, sanatçının konu üzerine heykel ve kağıt işlerini bir araya getiriyor. Neo-minimalist olarak tanımlanabilecek çizgisiyle, spontane formlar üzerinden insanın öfke, kaygı, korku gibi duygularla baş etme ve ruh sağlığını muhafaza etme yöntemlerini sorgulayan İnziva, dünyevi olanla ruhani arasındaki geçişleri sanat üzerinden görünür kılıyor. Sergiye girdiğimiz anda bizi karşılayan doku ve ışık düzenlemesi ile kişiyi dış dünyadan soyutlayan ortamdaki Ben ve İçimdeki Ben, Sen ve İçindeki Sen, Mabet, Nişve ve Dört Geceden Her Biri, Var Olmayan Bir Geleceğin Planı adlı varoluşsal sancılara referans veren eserler, yaşamda üzerimizde iz bırakan kişi ve durumları ve onların yokluğuyla ortaya çıkan boşlukları da sorguluyor. 

Pirim’in sergiye adını da veren İnziva adlı kırk küçük kâğıt eserden oluşan yerleştirmesi ise, özel bir mekânda Mevlana’nın inzivaya çekilip kendisini ibadete verdiği kırk güne gönderme yapıyor.

Pirim bu eserler bütünüyle, günümüzde yaygın olan kişisel bilgi ifşa etme durumunun bireyde meydana getirdiği duygusal deformasyondan bir çıkış yolu arıyor. İstanbul-Londra arasında yaşayan Ankaralı sanatçı Pirim’in bugüne dek Borusan Sanat, Pera Müzesi, Museum Haus Konstruktiv, Glory Yeh Museum & Sculpture Park, Yverdon-les-Bains ve Saatchi Gallery gibi prestijli kurumların kişisel ve karma sergilerinde yer alan işleri, tekrar eden formlar üzerinden yaşamı sorgulamaları ile tanınıyor. Pirim’in eserlerinin yer aldığı koleksiyonların bulunduğu müzeler arasında ise Çin Ulusal Sanat Müzesi, İstanbul Modern Sanat Müzesi, Eczacıbaşı Vakfı Koleksiyonu, Odunpazarı Modern Müze, Baksı Müzesi ve Elgiz Müzesi’ni sayabiliriz.