Japon Modernizminden İlham Alan Huzurlu Bir Ev

Tasarımcı Sandra Weingort ve Arjantinli kreatif Joaquín Mollá, New York'un Aşağı Doğu Yakası'ndaki bu ışık dolu daire için ortak bir vizyona sahip. Mollá, Weingort'a yeni bir Manhattan dairesi için istediği görünüm ve his hakkında bilgi verdiğinde basit bir ricası vardı: Mekânı "70 yaşındaki Japon bir adamın modernist evine" dönüştürmek. 

Mollá'nın yaptığı bu tanım, Weingort için müşterisinin peşinde olduğu stili anlaması adına büyük bir ilham kaynağı olmuştu. Mollá'nın Japon kültürüne olan büyük sevgi ve saygısını başlangıç noktası olarak gören tasarımcı, bu mekânı tasarım odaklı bir eve dönüştürmek için yola çıktı. 

“Mekân aslında yeni geliştirilmiş bir binada yer alan heyecandan yoksun yeni, bembeyaz bir kutu gibiydi. Ancak aynı zamanda olağanüstü gün ışığı alırken yüksek tavanlı samimi bir ev olma potansiyeline sahipti." Tasarımcının vizyonu tamamen mekânı ısıtmak, ona derinlik katmak ve yüksek tavanlarını öne çıkarmaya yönelikti. 

Evin iç dekorasyonunda kullanılan mobilyalarda da modern çizgiler görmek mümkün. 1960'lara özgü Adrian Pearsall tarafından tasarlanan alçak kanepe de dahil olmak üzere birçok koleksiyon öğesi evde yer alıyor. Oturma odasında iki Pierre Jeanneret imzalı sandalyenin arasında Weingort tarafından tasarlanan özel bir sehpa yer alıyor. Mutfak alanında ise George Nakashima imzalı antika masaya Furniture Marolles tarafından tasarlanan bar tabureleri eşlik ediyor.