Jasleen Kaur, 2024 Turner Ödülü'nü Kazandı

21 Aralık 2024

Milliyetçilik ve toplumsal kontrol temalarını heykellerle yorumlayan çığır açıcı çalışmalarıyla dikkat çekti.

Jasleen Kaur, Glasgow’daki Tramway’de sergilediği heykel ve ses enstalasyonlarıyla Turner Ödülü’nü kazandı. Günlük hayattan esinlenerek yarattığı heykelleriyle Kaur, milliyetçilik, toplumsal kontrol ve bölünme gibi çağdaş konuları yaratıcı bir şekilde ele alıyor. Ödül, Tate Britain direktörü Alex Farquharson tarafından açıklandı.  

Rosie Cooper, Ekow Eshun, Sam Thorne ve Lydia Yee’den oluşan jüri, Kaur’ın sergisini “çığır açıcı” olarak nitelendirdi. Cooper, serginin “birlikte yaşamanın farklı yollarını hayal etmemizi sağladığını” belirtti. 

Turner Ödülü'ne aday gösterilen sanatçılar Pio Abad, Claudette Johnson ve Delaine Le Bas'ın eserleri, 25 Eylül 2024 - 16 Şubat 2025 tarihleri arasında Tate Britain'da görülebilir.

 

Aday Sanatçılar

Pio Abad  

Filipin kökenli sanatçı Pio Abad, sömürgecilik geçmişinin izlerini taşıyan eserleriyle dikkat çekiyor. Oxford’daki Ashmolean Müzesi’nde sergilenen "Karanlıkta Oturanlara" sergisi, yağma ve değişim temalarını işliyor. Jüri üyesi Sam Thorne, "Sanatçının güneydoğu Londra’daki evinden Oxford’a ve Filipinler’e kadar uzanan uzak yerleri bir araya getiriyor. Birlikte ele alınan eserler, yağma ve değişim temaslarının hikayelerini anlatıyor," diyor.  


Claudette Johnson  

Claudette Johnson, figüratif portreleriyle siyahlarıni tarih boyunca marjinalize edilmesini gündeme getiriyor. Çalışmaları, izleyiciyle doğrudan bir bağ kurarken, Batı sanat tarihindeki siyahlık temsillerine yanıt veriyor. Thorne, "Portrelerinin çoğu doğrudan hayattan çizilmiştir. Çoğunlukla arkadaş olan bu figürler, doğrudan izleyiciye bakarak sanatçıyla kurdukları samimi ilişkiyi yansıtıyor" diye ekliyor.


Delaine Le Bas  

Delaine Le Bas, Roman kültürü ve mitolojilerle harmanladığı eserleriyle toplumsal ve kişisel temaları araştırıyor. Viyana’daki Secession’da yer alan sergisi, toplumsal çalkantılar ve kadın gücüne olan ilgisiyle dikkat çekiyor. Jüri üyesi Rosie Cooper, "Sergi, toplumsal ve politik çalkantılara gecikmiş bir yanıtın yanı sıra, sanatçının büyükannesinin ölümünün ardından yaşadığı derin üzüntü ve kadın gücüne olan uzun süredir süren ilgisinin bir birleşimi" şeklinde değerlendiriyor.