Kraliçe Elizabeth’in Yıllar İçinde Değişmeyen Kusursuz Moda Anlayışına Bakış

Kraliçe II. Elizabeth, yıllar içinde hiç değişmeyen, kusursuz ve seçimlerinde bulunduğu ortamlara göre hiçbir hata barındırmayan moda seçimiyle biliniyor. Tercih ettiği kıyafetler her zaman diplomasiyi, optimizmi, umudu, ve istikrarı yansıttı.

Kraliçe, yıllar boyunca tarzında ve kıyafetlerinin formunda istikrarlı gitse de renk seçimlerinde değişmeyen bir azim gösterdi. Seçtiği tonlar, hoş pastellerden, cesur boya kutularının açık tonlarına, ışıltılı metalik renklere, ve hatta retina yakıcı tonlardaki sınırda neon tonlarına kadar uzandı. Ve dahası bu tonların her biri ona çok yakıştı.

Ama bu cesur renk seçimlerinde Kraliçe’nin yalnızca pastel tonlarda giyinme arzusu yatmıyor. Giydiği tonların bu şekilde seçilmesinin sebebi 1.60 boylarındaki Majeste’nin ona iyi dileklerini sunmak isteyen kalabalığın arasından farkedilmesini sağlamaktı. Yılda yüzlerce davete katılmak zorunda olan ve çoğunlukla günde beş kez kıyafet değiştirmek zorunda olan Kraliçe için renklerin çeşitliliği her şey demekti. 

Giysilerinin formu da her durumu göz önünde tutarak akıllıca tasarlanmıştı. Hafif bir esintiden daha fazlası bekleniyorsa, ağırlıklar etek boylarına gizlice dikilirdi. Yoğun boncuklu elbiselerin arkalarına otururken rahatsız olmaması için yastıklama amaçlı ekstra astar eklenirdi. Kumaş seçimi her zaman iklime ve koşullara uygun olarak yapılsa da diğer bir unsur da kumaşların kırışmaya karşı korunaklı olmasıydı. Bu sebeple satın alınmadan önce her kumaş titizlikle bükülerek test edilirdi.

Kıyafetler dikilmeden önce Kraliçe, her çizimi ve kumaşı gözden geçirir, onaylardı. Her konuda olduğu gibi giyim seçimlerinde de istikrarlı giden Kraliçe Elizabeth’in önceden onay verdiği bir elbise hakkında karar değiştirdiği neredeyse görülmemiştir.