Mayfair’in En Yenisi: 20 Berkeley

Yakın zamanda Mayfair'de kapılarını açan 20 Berkeley, İngiliz yemekleri ve mirasına dair eşsiz bir deneyim sunuyor. Londra'nın kalbinde geleneksel bir kır malikanesini yeniden yaratan olağanüstü bir binada yer alan restoran, Berkeley Meydanı'nın bir köşesine gizlenmiş, özel bir ev hissi veren zarif bir sığınak sunuyor.

Creative Restaurant Group'un en son girişimi olan yeni proje, adını 20 Berkeley Caddesi'ndeki konumundan alıyor ve Mayfair'in tarihine saygı duruşunda bulunuyor. Bölge, adını şu anda Çoban Pazarı'nın yakınında bulunan, ancak o günlerde bataklık ve açık tarla olan yerde 16. yüzyıldan beri düzenlenen yıllık Mayıs Fuarı'ndan alıyor. Burası, çobanların hayvanlarını kırsal kesimden Londra pazarına satmak üzere götürdüğü çiftçi ticaretinin kalbi olarak tarihe geçiyor.

20 Berkeley, İngiliz çiftçiliğiyle olan tarihi bağı sürdürüyor ve mutfağında Britanya Adaları'nın içinden ve çevresinden temin edilebilen en kaliteli ürünleri kullanıyor. Yönetici şef Ben Orpwood'un ise sektörde 20 yıllık deneyimi var. Yemeklerinin her biri titizlikle elde edilen malzemelerle yaratılmış ve olağanüstü ürünler yetiştirmeye yönelik bir zanaat sergiliyor. Cornwall'ın günlük teknelerinden enfes deniz ürünleri, Essex'teki Saffron Walden'dan gururla sunulan kokulu safran ve Cumbria tepelerinden çimenlerde otlatılmış sığır eti getiriliyor.

“Burada, Birleşik Krallık'ta dünyanın en iyi kuşkonmazına, en iyi ıstakozuna ve en iyi deniz tarağına sahibiz. 20 Berkeley, bu projeyi mümkün kılan çiftçilere ve tedarikçilere bir övgü niteliğinde olacak” diyor Orpwood.

Alakart menü mevsimlere göre değişiyor. Londra ballı akşam yemeği ruloları, Marmite tereyağı ve yarım düzine Dorset salyangozu ile iştahınızı kabartabilirsiniz. Havuç ve acı soslu ızgara ıstakoz kuyruğu veya ceviz turşusu ketçap ve acı yapraklı Shropshire Iberico domuz eti de öneriler arasında ön plana çıkıyor.

20 Berkeley, İngiliz mirasına ve işçiliğine olan takdiri artıran bu olağanüstü yiyecek çeşitliliğini ihtişamlı bir ortamda sunuyor. Mekan, iç mimarlar Pirajean Lees tarafından tasarlandı ve konukları, doğal malzemeler ve sıcak tonlardan oluşan lüks kumaşların davetkar bir manzara oluşturduğu bir dizi güzel odada bir yolculuğa çıkarıyor. Her ayrıntı dikkatlice düşünüldü ve tüm mobilyalar yetenekli zanaatkarlar tarafından özel olarak yapıldı; zarif vitraylar Londra'da üretilirken, Derbyshire'daki bir kiremit üreticisi fosilleri ve ammoniti her bir kiremitin üzerine elle bastırdı. Alan için Pierre Frey tarafından özel duvar kağıdı ve halılar yaratıldı.

Creative Restaurant Group'un genel müdürü Alex D'Aguiar şunları söylüyor: “Mekan, bir malikaneye giriliyormuş hissini veriyor ve bu, restoranın İngiliz ürünlerinin kutlandığı bir yer olacağı göz önüne alındığında, atmosferin yakalayacağı bir duyguydu.”