Mimi Lipton seyehatlerinde topladığı parçaları sıradışı bir koleksiyona dönüştürdü

05 Nisan 2021

“Collect or Perish” adlı mücevher koleksiyonu, büyük ölçüde Çin’den malzemeler içeren bir dizi boyunluk ve kolyeden oluşuyor.

1928’de Viyana’da doğan Mimi Lipton, çocukluğunu Belçika’da geçirdi ve 1930’ların sonlarında, 2. Dünya Savaşı’nın filizlenen kaosu esnasında ailesiyle birlikte İngiltere’ye taşındı; 1950’de Londra’da yaşamaya başlamıştı ve Institute of Contemporary Art’ın direktörünün asistanı olarak çalışıyordu. Ünlü bir Alman yayıncı olan müstakbel eşi Hansjörg Mayer ile 1967’de tanıştı ve birlikte tüm dünyayı gezmeye başladılar.


Gezilerinde, stili, tanıştığı insanlarla bağlantı kurmanın bir yolu haline gelmiş: “Her zaman bir sürü mücevher takıyordum. En iyisini yapıyordum, çünkü nereye gidersek gidelim, Tibet’in ortasındayken bile, bütün kadınlar yanıma gelirdi ancak bunun benimle hiçbir ilgisi yoktu, sadece bir bilezik yığınıyla dolanıyordum.”


Seyahat, kariyerinin gidişatını değiştirmişti. Avrupa’yı gezen müze sergileri düzenleyerek, özellikle Tayland, Tibet ve Nepal’den takı ve kültür eserleri toplamaya başladı. Araştırmaları, aralarında ikisi de Thames & Hudson’dan basılan The Tiger Rugs of Tibet ve Gold Jewelry from Tibet and Nepal olmak üzere birkaç kitap üzerinde iş birliği yapmasının önünü açtı.


Seyahatler boyunca, gözüne çarpan bölgeye ait taş, mineral ve ilgi çekici eşyalar satın aldı. Bunları dekora dönüştürme fikriyse 2000’lerin başında aklına geldi. “Collect or Perish” adlı koleksiyonu, büyük ölçüde Çin’den malzemeler içeren bir dizi boyunluk ve kolyeden oluşuyor.