Minimalizme Övgü: Sugarman Konutu

1963’te inşa edilen hiper minimalist “beton tapınağı,” Amerikalı tasarımcı Ward Bennett’in çalışmalarını incelemek için bir örnek bir vaka olarak hizmet ediyor. 2003 yılında 85 yaşında hayata gözlerini yuman, büyük ölçüde kendi kendini yetiştirmiş Bennett, lisanslı bir mimar değildi. Multidisipliner yaklaşımıyla bilinen elli yıllık kariyerinde, sadece bir avuç ev inşa etti. Tasarımcı, esasen, 1950 ve 60’lar döneminin cam ve çelik gökdelenlerinin estetiğini tanımlayan ofis mobilyaları ile tanınıyor.

2.75 dönümlük deniz kıyısındaki Kübist sıva kaplı beton ev, form ve manzaranın “barışçıl bir kaynaşması” anlamına geliyordu. Dokuz fit  (Yaklaşık 3 metre) yüksekliğindeki ayaklıklarla kumun üzerinde duran ve onu o zamanlar sahildeki daha yüksek yapılardan biri yapan yapı, Atlantik’in manzarasını kesintisiz olarak gözler önüne seriyordu. Bennett’in yaklaşımı, oldukça ileri görüşlüydü ve her duruma hazırlıklıydı: Evde, yükselen deniz seviyelerine karşı yerleşik bir çit mevcuttu.

Konut, Sugarman ailesi tarafından 1978’de satılmasından bu yana birçok farklı kişiye ev sahipliği yaptı. Uzun süredir Bennett’in hayranı olan günümüzdeki ev sahipleri, mülkü 2012’de satın aldı ve üç yılını restore ederek, hatta cilalı taş işçiliğini orijinal mat tanesine dönüştürerek geçirdi. Yaptıkları birkaç büyük değişiklikten biri, Bennett’in evlerinin tipik özelliği olan minik mutfak mutfağı genişletmek için bir güverte eklemek ve örtmek oldu. Yemek yapmayı “sonradan akla gelen bir düşünce” olarak nitelendirmişti.

Binanın teknik açıdan binbir türlü öneme sahip olabilir, ancak sahipleri, evin aslında şaşırtıcı bir şekilde “gayri resmi” olduğunu söylüyor. İçlerinden biri, “Evin asıl olayı, bizi serin tutmayı başarması,” diyor. “Sonuçta, burası bir yazlık ev!”