MoMA Sergisi ile Çevre ve Mimari Üzerine Yeni Bir Bakış
05 Kasım 2023
MoMA'daki “Yükselen Ekolojiler” sergisi 'yeşil' hareketin tarihini araştırıyor.
Yaklaşık 20 yıl önce David Owen tarafından yazılan bir New Yorker makalesi, Manhattan'ın deneysel bir ekolojik cennet olarak görülmesi gerektiğini öne sürüyordu: Nüfus yoğunluğu ülke ortalamasının 800 katı olan tamamen yapay, insan yapımı bir ortam. Milyonlarca insanın bir arada yaşamasına, kaynakları paylaşmasına ve enerjiyi azaltmasına, vatandaşların nadiren kendi arabasına sahip olmasına ve çoğunluğun toplu taşımayı benzersiz bir oranda kullanmasına olanak tanıyacak bir ideal.
Bu düşünce, New York Modern Sanat Müzesi'ndeki (MoMA) yeni bir serginin sorduğu benzer bir soruyu ortaya çıkarıyor: Sonuçta ekolojik olan nedir? Ne olabilir ve ne olmalıdır? “Gelişen Ekolojiler” sergisi, tasarım, peyzaj, koruma ve mimarlık merceğinden geniş anlamda anlayabileceğimiz 'yeşil' hareketin tarihini ortaya çıkarıyor ve çeşitlendiriyor. Tüm iddiası ile, bu büyüleyici ve derinlemesine gösteri, çok yönlü, neşeli ve aydınlatıcı bir tarih sunmak için derinlere iniyor. Aynı zamanda bir tür “modern karşıtı” çevresel tasarım hareketinin çerçevesini de sağlıyor.
Rachel Carson'ın 1967 tarihli Sessiz Bahar kitabından, 1970'te Dünya Günü'nün icadına ve çevre koruma konusundaki kamu farkındalığına kadar Amerika Birleşik Devletleri'ndeki çevre uygulamalarını gösteren sergi, sürdürülebilir mimarinin öyküsünü paylaşıyor.
Görülmesi gereken projeler arasında Buckminster Fuller'ın büyüleyici Dünya Oyunu görüntüleri, 1967 Montreal Expo için hayata geçirilmemiş projesi ve Manhattan üzerindeki ikonik kubbesi; Ant Farm'ın Yunus Elçiliği; Frank Lloyd Wright'ın çarpıcı Falling Water modeli ve Eugene Tsui'nin fantastik alternatif şehir manzaraları yer alıyor.
Sergide bunlara ek olarak ekolojik veritabanları ve bilgisayar kontrollü seralar gibi verilerin ortaya çıkışı da gösteriliyor. Öte yandan, çevresel harekette güçlü bir anlatı olarak mimarinin yokluğuna veya engellenmesine önemli ölçüde değiniyor. Bu noktada, MoMA'nın 1929'daki kuruluşundan bu yana düzenlediği tüm mimari sergilerde kurumun, nadiren, belki de hiçbir zaman, binanın yokluğuna odaklanmadığı ön plana çıkıyor.
“Gelişen Ekolojiler”, ziyaretçilerine yeşil bir dünya konusunda yalan vaatler bırakmıyor. Gezegenimizin geleceğinin hiç de parlak olmadığı açık ama yine de tarihleri gözden geçirmenin, yeniden ziyaret etmenin, yenilemenin bir değeri var. Mimarlık üzerine yeni, genişletilmiş ve kapsayıcı bir perspektif ortaya koyan sergi, 20 Ocak 2024'e kadar New York MoMA'da ziyarete açık.