Mutlaka Ziyaret Edilmesi Gereken Paris Art Basel Sergileri

Art Basel’in Paris’e dönüşü, şehrin sanat dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Grand Palais’de gerçekleşen bu prestijli sanat fuarı, koleksiyoncular ve sanat meraklılarının odağına otururken, Paris'in ünlü galerileri de birbirinden etkileyici sergilere ev sahipliği yapıyor. Uluslararası sanat sahnesinin önde gelen isimleri ve yükselen yetenekler, şehirdeki kültürel atmosferi daha da zenginleştiriyor.

New Yorklu Belçikalı sanatçı Harold Ancart, Gagosian'da açtığı "Maison Ancart" sergisiyle doğanın gücünü sanatseverlerle buluşturuyor. Ancart’ın yağ çubuklarıyla yarattığı hayali manzaralar, serginin ana figürleri olan ağaçlarla, izleyiciyi doğanın özgür ruhunun içine çekiyor. Daha önce David Zwirner gibi prestijli galerilerde sergilenen Ancart’ın eserleri, bu kez Gagosian’da sanatseverlerle buluşuyor.

Amerikalı sanatçı Rashid Johnson ise Hauser & Wirth Paris'teki "Anima" sergisiyle animizm temasını işliyor. Johnson, cansız nesnelerin ruh taşıdığına inanan bu kadim inanç üzerinden beden ve ruh ilişkisini sorgularken, izleyiciyi düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor.

Fransız heykeltıraş Jean-Marie Appriou ise Perrotin galeride sergilenen eserleriyle mitolojik bir dünya yaratıyor. Mermer, bronz, cam gibi malzemelerle çalışan sanatçı, izleyiciyi kozmik bir evrene davet ederken, heykellerindeki detaylarla büyülüyor.

Son olarak, Dana Schutz’un Zwirner’deki sergisi “Deniz ve Tüm Konuları”, sanatçının gerçeküstü ve mizahi anlatılarını gözler önüne seriyor. Schutz’un bu yıl başında Musée d’Art Moderne de Paris’te gerçekleşen büyük sergisinden sonra, Paris’teki ikinci kişisel sergisi olan bu gösteri, sanatçının tuhaf ve düşündürücü dünyasına yeniden kapı açıyor.