Oka Fogo, Brezilya Sıcaklığını Fransız Şıklığı İle Birleştiriyor

Michelin yıldızlı Carioca şefi Raphael Rego için yeni restoranı Oka Fogo, evden uzakta samimi bir ev atmosferi yaratıyor. Konukları için ise restoran, Paris'te otantik Brezilya mutfağı deneyimine açılan bir kapı sunuyor. Şehrin 17. bölgesindeki güzel bir Haussmann binasının zemin katında yer alan baştan çıkarıcı mekan, Tahranlı-Parisli mimar ve tasarımcı Arnaud Behzadi'nin vizyonu ile hayat buldu.

Oka Fogo, Fransız ve Brezilya kültürlerinin benzersiz bir birleşimini sunarak iki farklı restoran alanına ev sahipliği yapıyor. Antik Tupi dilinde “ev” anlamına gelen Oka, sadece akşam yemeği için hizmet veren küçük bir mutfak alanını kucaklarken; “ateş” anlamına gelen Fogo, öğle ve akşam yemeklerinde açık olan bir ızgara ve bar konseptini benimsiyor. Farklı atmosferleriyle öne çıkan bu iki alan, Oka Fogo'nun zengin deneyimini tamamlıyor. Ayrıca, samimi etkinlikler için altı kişiye kadar oturma alanı sunan özel bir bölme ile birlikte 5.000'den fazla şarap ve şampanya referansının bulunduğu bir tadım odası da misafirleri bekliyor.

Behzadi'nin, Paris'in büyülü atmosferini içselleştirirken aynı zamanda Brezilya'nın sıcaklığını ve yaratıcı ritimlerini yansıtması kaçınılmazdı. Her iki mekanın benzersizliğini vurgulayan unsurlardan biri, her iki odada da Brezilyalı mimar ve tasarımcı Sergio Rodrigues'in özel sandalyeleri. Bu sandalyeler, zarafetiyle Fransız şıklığı ile Brezilya'nın sıcak ve samimi dokusunu birleştiriyor.

Oka'nın tavanındaki anıtsal freskler ve Fogo'nun duvarlarındaki çağdaş eserler, Fransız sanatçı Florence Bamberger'in, Brezilyalı sanatçı ve şair José Francisco Borgès'in eserlerinden ilham alarak yarattığı görsel bir şölen sunuyor. Bu sanat dolu atmosfer, mekanlara sadece estetik bir dokunuş katmakla kalmıyor, aynı zamanda ziyaretçilere bir kültürlerarası deneyim sunarak, Fransız ve Brezilya sanatının buluşma noktasını vurguluyor.

Oka'nın tavanında, jaguarlar, anakondalar, tamanoirler, kapibaralar, koati meyaneleri, tukanlar ve sümbül papağanları gibi Brezilya'nın eşsiz yaban hayatının canlı tasvirleri birbirine karışıyor. Aynı zamanda Fogo'nun duvarları, Manet'in ünlü tablosu Le Déjeuner sur l'Herbe'un modern bir yorumunu taşıyor. Fransız tasarımcı Cathy Crinon'un duvar lambaları ise orijinal binanın taşları ile Jatoba ahşap cephesi arasındaki kontrastı aydınlatarak mekanın benzersiz atmosferini vurguluyor.