Paris Moda Haftası: Bahar/Yaz 2025
30 Eylül 2024
Alessandro Michele’nin Valentino’daki büyük çıkışıyla başlayan etkinlik, birçok dikkat çekici koleksiyona ev sahipliği yaptı.
Paris Moda Haftası, 2024 yılında 50. yılını kutlayarak modanın devlerini bir araya getirdi. Yoğun bir takvim ve birçok heyecan verici etkinlik ile bu sezon, moda dünyasının merakla beklediği anlara sahne oldu. Alessandro Michele’nin Valentino’daki büyük çıkışı, Chloé’de Chemena Kamali, Alexander McQueen’de Seán McGirr ve Lacoste’da Pelagia Kolotouros gibi isimlerin gösterileri, dikkat çekici bir başlangıç sağladı. Gabriela Hearst’in dönüşü ve pek çok parti de bu yılın öne çıkanları arasında yer aldı.
İlk gün, Paris Olimpiyatları’nın açılışında dikkatleri çeken genç markalardan Weinsanto ile başladı. Alainpaul’un resmi moda haftası takvimindeki ilk gösterisi, dikkat çeken bir başka an oldu. Hong Kong doğumlu tasarımcı, koleksiyonu ile moda severlerin ilgisini çekti. Koleksiyon, cinsiyet ayrımını ortadan kaldırarak bale dünyasından ilham alıyor.
Ellen Hodakova Larsson’un 11 Eylül’de kazandığı LVMH Ödülü’nün etkisi, katılımlarda hissedildi. Karl Lagerfeld Ödülü’nün kazanan Duran Lantink ve 2024 Andam Ödülü’nü kazanan Christopher Esber, koleksiyonları ilgi çekti.
Danimarkalı Ganni’nin ilk kez Paris’te sahne alması da dikkat çeken gelişmelerden biriydi. 24 Eylül’de Dior’un ardından gerçekleşen gösteri, moda dünyasında büyük bir ilgi gördü.
Öte yandan, Maison Margiela'nın takvimde yer almaması ve Y/Project'in sunumunu lookbook ile gerçekleştirmesi, sektördeki zorlukları gözler önüne serdi. Helmut Lang'ın eksikliği de moda çevrelerinde tartışılan bir diğer konu oldu.
Paris Moda Haftası, sadece defilelerle sınırlı kalmadı. Eski Barneys mağazası, Amerikalı tasarımcılara özel bir platform sunarak farklı bir deneyim sundu.
Sonuç olarak, Paris Moda Haftası, hem yerel hem de uluslararası katılımlarla dolu dolu bir deneyim sundu. Yenilikçi tasarımlar, güçlü koleksiyonlar ve moda dünyasının geleceğine dair umut verici işaretler, Paris’in moda sahnesinin hâlâ ne kadar dinamik olduğunu bir kez daha gösterdi.