Pedro Ramírez Vàzquez'un Efsanevi Evi, Nilufar Galeri ile Zona Maco'da

26 Şubat 2024

Pedro Ramírez Vàzquez'in Mexico City'deki evi, Nilufar'ın çağdaş tasarım sergisinin arka planını oluşturuyor.

Nilufar Galeri ve cc-tapis, Zona Maco'da düzenlenen bir sergi için Studio 84 iş birliğiyle Pedro Ramírez Vàzquez'in ikonik Meksika evini devraldı. Mexico City Sanat Haftası 2024 sırasında sahnelenen sergi, galeri kurucusu Nina Yashar'ın, galerinin 2023'te tanıttığı çağdaş mobilya, nesne ve sanat eserlerinden oluşan küratörlüğünde bir seçki olan Open Edition projesinin bir parçası.

Meksika mimarisi ve kültürünün önemli bir figürü olan Ramírez Vásquez (1919-2013), sadece Mexico City değil, aynı zamanda çevresindeki bölgelerde etkileri olan ikonik ticari, konut ve kamu binalarını içeren bir modernist mimardı. Sadece binalar inşa etmekle kalmayıp, aynı zamanda Meksika'nın zengin kültürel mirasını koruma misyonunu üstlenerek şehrin mimari gelişiminde önemli bir rol oynadı.


Sergi, evin ahşap panelli odalarını, eşsiz mimari özellikler, mobilyalar ve sanat eserleriyle bir araya getiriyor. Nilufar'ın seçkileri arasında Analogia Project'in “Kolye” tavan cam lambası, Vibeke Fonnesberg Schmidt'in “Piero” duvar lambaları, Hollandalı sanatçı Audrey Large'ın 3D baskılı objeleri, Sophie Dries'in vazoları ve Lübnanlı stüdyo David/Nicolas'ın modüler parçalarından oluşan bir seçki yer alıyor.


Evin her yerinde tasarım koleksiyonlarına, Bethan Laura Wood ve David/Nicolas tarafından cc-tapis için yaratılan bir dizi benzersiz halı tasarımı eşlik ediyor. Geniş yaratıcı duyarlılığı ve tasarım alanında günümüzün en heyecan verici isimlerinden bazılarıyla yaptığı iş birlikleri ile tanınan bir şirket olan cc-tapis, Nilufar'ın Meksika vitrinine mükemmel bir uyum sağlıyor. Cc-tapis'in sanat yönetmeni ve ortağı Daniele Lora, “Nepal'de üretilen ve Lübnanlı ve İngiliz tasarımcılar tarafından tasarlanan cc-tapis halılarını, en ikonik Meksikalı mimarlardan birinin evinde Nilufar ile birleştirebilmek, bu sergiyi bu kadar benzersiz kılan şey” diyor.

Yashar şunu ekliyor: “Tasarım özünde toplumla, dönemlerin, rutinlerin ve özlemlerin yakınlaşmasıyla ilgili bir diyalogdur. Bu iş birliği, tasarımın zaman çizelgesinin sonsuz bir şekilde ortaya çıktığını, zaman içinde belirsiz ve aynı zamanda kesin bir yolda gezindiğini doğrulayarak tam da bu fırsatı sunuyor. Bu senaryo, çalışmalarına her zaman hayran kaldığım ve değerlerimizi temsil ettiğini düşündüğüm Studio 84 ile olan iş birliğimizi duyurmak için ideal bir fırsat sundu.”