Peninsula Otel Londra Kapılarını Açtı

Londra'daki Hyde Park Corner'da yer alan en yeni Peninsula otelinin iddialı mimari girişimi, kendi tarzındaki iç mekanları tasarlayan Peter Marino ile ortaklaşa çalışan Hopkins Architects'in eseri olarak karşımıza çıkıyor.

The Peninsula Hotels grubunun operasyon sorumlusu Peter Borer, “Mülkün güzel tasarımı, sektördeki en çığır açıcı mimarlar, tasarımcılar ve yaratıcı ortaklardan bazılarının yıllar süren yaratıcı çabalarının sonucu ortaya çıktı” diyor. “Otel sadece [grup] için değil, aynı zamanda Londra'nın bu tarihi kısmı için de gösterişli bir eser.”

Hopkins Architects, büyük bir balo salonu ve özel sinemayla dolu görkemli bir mülk yarattı. 131 oda ve 59 süitin birçoğu tarihi Wellington Kemeri manzarasına sahip. Bu arada, Grand Peninsula Suite, Londra'daki en büyük otel yaşam alanlarından biri olan 16.000 metrekarelik epik bir daire oluşturmak için diğer altı odaya bağlanabiliyor. Konaklamayı 25 özel mülkiyetli konut daha tamamlıyor.

Doğal ışığın içeri alınması ve iki kraliyet parkının yanı sıra Buckingham Sarayı Bahçesi de dahil olmak üzere tesisin yemyeşil çevresi ile teşvik edici bağlantı, lobideki üç kat yüksekliğindeki pencereler ve yatak odalarının birçoğundaki geniş pencereler gibi tasarım öğelerinin arkasında büyük bir ilham kaynağı oldu. İç ve dış mekanlar arasında akış yaratmasıyla tanınan peyzaj tasarımcısı Enzo Enea, doğayla bağlantı kurma temasını sürdürerek, morsalkım ve sarmaşıklarla zenginleştirilmiş, aynı zamanda 120 yıllık iki Japon akçaağacına da ev sahipliği yapan, arnavut kaldırımlı davetkar bir avlu girişi tasarladı. Yemyeşil giriş, yakınlardaki Hyde Park'tan ilham alan elle boyanmış Gournay duvar resimleriyle içeride devam ediyor. 

Peninsula grubu, iç mekanları tasarlaması için Peter Marino'yu görevlendirdi. Amacı, The Peninsula'nın Asya köklerini yansıtırken, kendi modernlik anlayışını İngiliz mirasıyla harmanlamaktı. Sonuçlar, ceviz ağacı gibi doğal malzemelerin büyük bir etkiyle sergilendiği zarif, bol ışık alan konuk odaları ile Marino'nun imzasını taşıyan yüksek parlaklıktaki uygulamasını taşıyor.

Marino'nun ekibi Türkiye'den uzman cam işleri tedarik etti ve yumuşak mavi ve altın paletini tamamlamak için Buckingham Sarayı, Beyaz Saray ve Brunei Sultanı'na kilim tedarik eden Tai Ping Carpets'tan özel halılar getirtti.

Moda tasarımcısı Jenny Packham, ilk otel ortaklığında 500'den fazla kişilik ekip için giysi yarattı. Özel tasarımları, geleneksel Asya kıyafetlerinin yanı sıra 1960'ların İngiliz stil ikonlarından ilham alıyor. Bu arada Londra merkezli parfümcü Timothy Han, The Peninsula London'ın oda içi banyo ürünleri koleksiyonu için özel bir koku yarattı.

Michelin yıldızlı şef-yönetmen Claude Bosi’nin etkileyici bir açık hava terasına ve Britanya'nın havacılık ve otomotiv mirasından ilham alan dekora sahip modern İngiliz restoranı Brooklands, çatı katında yer alıyor. Zemin katta yer alan Canton Blue ise, iç mimar Henry Leung tarafından tasarlanan kendine özgü iç mekanıyla şef Dicky To yönetimindeki yemeklerinde, çaylarında ve kokteyllerinde Asya ve İngiliz etkilerini harmanlıyor.

Otel, mümkün olduğu kadar daha az alan ve karbon ayak izi kullanarak faaliyet göstermek amacıyla, Clapham'daki yeni çalışma çiftliğinde bir arsa alarak yenilikçi AgTech firması Zero Carbon Farms ile ortaklık kuracak. Yer altındaki bu kullanılmayan hava saldırısı barınağında salata yeşillikleri ve otlar yetiştirilecek.