Piramitlerin Ötesinde Mısır - Adından Çok Bahsedilmeyen İki Mısır Destinasyonu

“Mısır’da yaklaşık 10 kez bulundum, ve hayran kalmadığım bir an bile olmadı; her defasında tekrar tekrar Mısır’a aşık oluyorum.” Bu sözler, ödüllü tur operatörü Elizabeth Gordon’a ait. Deneyimli gezgin Condé Nast Traveller’a Mısır’ı anlatırken, onu 3,000 yılı fazladan beri süre gelen kültürel gelişiminin, piramidlerin, mezarların dönüşümünün, hiyeroglifin gelişiminin, kendi hikayeleri ve kişilikleriyle anımsanan tanrı ve tanrıçaları barındıran sofistike dinin gelişiminin, kraliyet ailelerinin dramalarının ve gücün şekil değiştirmesinin deneyimlenebilecegi dünyadaki tek yer olarak tanımlıyor.

Böylesine geniş bir tarihe ve özelliğe sahip Mısır’ı gezmek lokasyon olarak oldukça zorlayıcı görünse de kaçırmamanız gereken bu iki lokasyonu listenize ekleyebilirsiniz.

Kahire ve Gize

Piramitlere ev sahipliği yapan Kahire’nin yakınındaki Gize’ye gitmenin bir diğer sebebi de 1.1 milyar dolarlık Grand Egyptian Museum’ı ziyaret etmek. Kasım 2022’de ziyaretçilerine kapısını açtığında tek bir uygarlığa adanmış ve dünyanın en büyük 2. müzesi olarak tarihe geçecek. Bünyesinde Kral Tut’un savaş arabaları ve Kahire’deki Mısır Müzesi’nde depoda çürüyen nesneler de dahil olmak üzere yaklaşık 50.000 antik eseri barındıracak.

Luksor

Piramitlerle karşılaştırıldığında yalın dursa da içerisinde tapınaklar ve mezarlar barındıran Luksor, Mısır’daki bir diğer destinasyonunuz olmalı. 1886’da inşa edilmiş ve hala sömürge etkilerini yansıtan Sofitel Winter Palace kaçırılmaması gereken başka bir durak.

Yanında Mısır’dan hatıra götürmek isteyenler için de Radwan pazarı alışveriş severleri cezbeden bir nokta. Bu pazarda mücevherden, titizlikle işlenmiş yastık kılıflarına, masa örtülerinden, inci işlemeli tahta kutulara kadar birçok alternatif bulunabilir.