Punta del Este’ye Yolculuk

09 Haziran 2023

Pastoral alanlar ve zengin kültürel deneyimler sunan bu özel lokasyonda, eğlenceden dinlenmeye kadar birçok şey bir arada.

Uruguay'da yer alan Punta del Este, güney yarımkürenin yaz aylarında (Kasım-Mart) tüm bölge için bir oyun alanına dönüşerek, kıyı boyunca uzanan uçsuz bucaksız kumsalların ve lagünlerin çok ötesine uzanan bir cazibe sunuyor. Burada, şehrin yüksek binalarından, balıkçı köyü Jose Ignacio'ya ve Laguna Garzon üzerindeki son Rafael Viñoly tasarımı dairesel köprüye kadar pek çok mucize var. Doğal güzelliğin bir sığınağı olarak ün kazanan bu mekan, her mevsim turistlerin favori mekanları arasında mutlaka yer alıyor. Punta del Este’nin sunduğu birçok ayrıcalıktan 3 tanesini sizin için derledik.


Fasano Las Piedras

Fasano Las Piedras, ünlü Brezilyalı konaklama markasının ilk yurtdışı projesi olarak karşımıza çıkıyor. 2010'da açılan bu proje, başlangıçta Sao Paulo merkezli mimar Isay Weinfeld tarafından tasarlanan 20 adet bungalov evden oluşuyordu. Ardından, Estudio Obra Prima'nın baş mimarı Carolina Proto, projeyi devralarak özel konut alanlarını da tasarladı. Bu yıl ise ek olarak özel bir piste sahip plaj kulübü de açıldı. Böylece, uluslararası ziyaretçiler için daha cazip bir hale gelmesini sağlayacağı kesin. Punta del Este'nin diğer bölgelerinden ayrıcalıklı bir konuma sahip olan bu otel, spa ve İtalyan restoranı, yıl boyunca hizmet veriyor.



MACA / Çağdaş Sanat Müzesi

Pablo Atchugarry’nin heykel bahçesinin bir parçası olan Museo de Arte Contemporáneo Atchugarry (MACA), Uruguaylı sanatçı ile mimar Carlos Ott arasında doğan bir iş birliği olarak karşımıza çıkıyor. 2022'de açılan ve herkese ücretsiz olan müze, iddialı gezici sergiler ve Richard Anuszkiewicz, Carmelo Arden Quin, Pablo Atchugarry, José Pedro Costigliolo, Carlos Cruz Diez, Sandú Darié, Jorge Eielson ve Wifredo Lam’ın eserlerini içeren kalıcı bir koleksiyonla sanatseverlere hayranlık uyandıracak bir deneyim sunuyor.




Galeria del Loft

Galeria del Loft için, şair ve mimar Carolina Pedroni ve ailesinin oluşturdukları “kültürel bir sığınak” demek mümkün. Çam ve okaliptüsten yapılan bina,, çevreye olan etkiyi en aza indirmek için sütunlar üzerine inşa edilmiş. Galeria del Loft’un içinde Roberto Riverti’nin fotoğraf galerisi ve ailedeki herkes için kişisel alanlar bulunuyor. Ahşap kepenkli bir galeri alanı olan Galeria del Loft, yıl boyunca şiir okumaları, sanat sergileri ve kültürel buluşmalar için üstün bir ortam sunuyor. Kompleks, Kasım ayından Paskalya sezonuna kadar halka açık, ancak talep üzerine sezon dışında da ziyaretler organize edilebiliyor.