Tadao Ando’dan Invisible House

Rizzoli’den çıkan Tadao Ando: Houses başlıklı kitapta eleştirmen Philip Jodidio tarafından “pek çok mimar kariyerlerine özel konutları tasarlayarak başlar, ancak çok azı belli bir üne kavuştuktan sonra bunu yapmaya devam eder,” sözleriyle betimlenen Ando, aynı zamanda Pritzker Ödülü’nün sahibi.

Eski bir boksör olan tasarımcı, doğru kitapları okuyup uygun kursları alarak mimarlığı kendi kendine öğretmiş. Özel alanların kendisi için ne öneme sahip olduğunu ise şöyle söze döküyor: “Üstünde çalışacağım son projenin bir ev olacağına kalbimle karar vermiştim.”

Bunlar ışığında, kısmen yeraltında mekanlanan müstakil bir villa olan Invisible House’un “iç mekan ve alansal bağlam arasında bir diyalog” için bir arayışı temsil ediyor. Tadao Ando tarafından tasarlanan projede, üç kattan ikisi yeşil bentlerle gizlenmiş; üçüncüsü ise yer seviyesinin altındaki iki amfi tiyatroya yukardan bakıyor, böylece bu geniş pencereler sayesinde iç mekanı aydınlatıyor.

Mimari betonda bölmelerin ve monolitik plakaların inşası, dikkatli ve yetkin bir planlama süreci ve inşaat aşamaları için oldukça nitelikli işçilerin emeğini gerektirmiş.

Beton ve camdan oluşan bina, neredeyse 2000 metrekarelik bir alanı kapsıyor; tasarımcının yaratısı, kırsal bölgeye özel olarak oluşturulan tepeler ile koruyucu bir perde görünümü oluşturmak için dikilmiş sıralı yoğun ağaçlar arasına dalmış bir görüntü sunuyor. Böylelikle Ando, projeye Insivible House, yani Görünmez Ev adını uygun görüyor.

Fotoğraflar: Marco Zanta