Vincenzo de Cotiis’in modern ile neo-klasik stili birleştiren dairesi

De Cotiis, ağarmaya başlayan saçları, tasarım mokasenleri ve dövmeleriyle birlikte 60’lı yaşlarını yaşıyor. Tasarımcı, son yıllarda endüstriyel alanları şık otellere dönüştürme yeteneğiyle tanınıyor. İtalyan tasarımcının kendi stiliyle, modern ile neo-klasik yaklaşımları birleştiren Milano'daki dairesini daha yakından gözlemleme şansı buluyoruz.

Tasarımcının çalışmaları, İtalya’daki Modernist dönemin yükselişi ve düşüşünün etkilerinin karmaşık dilini yansıtıp somutlaştırıyor. Yıkılmış ve tamamlanmamış olanı kucaklayan yaklaşımı yanı sıra dönemler arası sınırları kutlayan çağdaş İtalyan tasarımı, derleme, mükemmelliyetçilik ve rafineleştirme zorunluluğu hisseder gibi yüksüz, zarif bir melankoliyi temsil ediyor.

Tasarımcı, harabe ve anıtlarını günlük yaşama hazırlıksız bir şekilde entegre eden, onları romantik bir hale getirmeyen bir yaklaşımla, antik dönem ve fütüristik minimalizm arasındaki gerilimi keşfetmekte özgür ve hatta mecbur hissediyor olabilir. Cotiis’in tasarım tercihlerindeki bu tür dönem göstergeleri, kapıdan girdiğiniz gibi hemen hissedilebilecek bir şekilde kendini belli ediyor. Kişi, deneyimlediği bu tasarım tercihleriyle sanki başka bir gerçekliğe taşınıyor: belki paralel bir geçmişe sahip yabancı bir gezegene, belki de alternatif bir şimdi gerçekliğine.