Couturier du Rêve: 70 Yıla Sığan 7 Desinatör

Efsanevi modaevi Dior’un 70 yıllık tarihini kapsayan Couturier du Rêve adlı retrospektif, ziyaretçilerini markanın kurucusu ve onun izinden giden altı desinatörün yarattığı Dior dünyasını keşfetmeye davet ediyor. Couturier du Rêve, Christian Dior, Yves Saint Laurent, Marc Bohan, Gianfranco Ferré, John Galliano, Raf Simons ve markanın en yeni sanat yönetmeni Maria Grazia Chiuri’nin 1947’den 2017’ye kadar modaevi için hazırladıkları 300’den fazla haute couture elbiseyi kapsıyor.
Christian Dior tarafından tasarlanmış etek-ceket takımı, haute couture ilkbahar-yazar 1947

Florence Müller ve Olivier Gabet’nin küratörlüğünde gerçekleştirilen sergi, Château de Versailles’ın içinde yer alan Hall of Mirrors konsepti etrafında şekilleniyor. Müller ve Gabet tarafından kronolojik bir sırayla temalara ayrılan Couturier du Rêve, 5 Temmuz 2017’den 7 Ocak 2018’e kadar The Musée des Arts Décoratifs’in 3.000 metrekarelik alanında ziyaret edilebilecek. İç mimar Nathalie Crinière’in özenle hazırladığı her bir bölüm, Dior’un 70 yıllık tarihini sembolize eden sanat galerisi, sokak, özel oda ve bahçe temalarıyla karşımıza çıkıyor.

300’den fazla parçanın oluşturduğu sergide göz alıcı kıyafetlerin yanı sıra, moda fotoğrafları, yüzlerce doküman, illüstrasyon, eskiz ve mektup gibi belgesel niteliğindeki eşyalarla beraber şapka, mücevher, çanta, ayakkabı ve parfüm şişelerinden oluşan moda aksesuarları da bulunuyor. Christian Dior’un gerçek bir sanatsever olarak topladığı resimler, mobilyalar ve sanat eserleri de diğer parçalarla beraber müzede yerini alıyor. Sergilenen her bir parça, Dior’un gelişim sürecini gösteriyor.

Christian Dior’un hayat hikayesiyle başlayan sergi, modacının Granville’deki çocukluğunu, aldığı moda eğitimini ve haute couture dünyasına dahil oluşunu kronolojik bir sırayla betimliyor. Moda dünyasına adım atmadan önce 1928 ve 1934 yılları arasında arkadaşlarıyla sanat galerisi işleten Dior, antika ve sanat eserlerine karşı özel bir ilgi besliyordu. Aldığı eğitim ve mesleki hayatının başlangıcından itibaren ilham aldığı bütün kaynaklar, tasarladığı elbiselere de yansıyor.

Christian Dior

20. yüzyılın önde gelen moda figürlerinden Christian Dior, sunduğu ilk kreasyon 1947 ilkbahar/yaz koleksiyonu ile savaş yıllarından kalan maskülen stili tamamen arka plana iterek, kadın modasına yeni ve feminen bir yorum getirdi. “New Look” konseptiyle ortaya çıkan trend, omuz hatlarının yumuşadığı, göğüslerin vurgulandığı, belin ince gösterildiği ve kalçaların kıvrımlı göründüğü bir stil ortaya koydu. Elbiselerindeki her bir detayla el işçiliği ve aksesuar kullanımını vurgulayan Dior, Paris’i modanın başkenti yaptı.

Christian Dior'dan New Look

Serginin geri kalanında yer alan resim, heykel ve dekoratif eşyalar, 1957’de Dior’un vefatından sonra başa gelip markayı başarıyla zirveye taşıyan altı desinatörün artistik anlayışına referans veriyor. Her bir tasarımcı için düşünülen altı farklı galeriye Frédéric Castet’nin kürkleri; Serge Lutens, Tyen ve Peter Philips’in güzellik ürünleri ve de François Demachy’nin parfümleri eşlik ediyor. Dior Show, aynı zamanda sahne arkasına gönderme yapan, içinde terzilerin çalıştığı bir haute couture atölyesi de bulunduruyor.

Bonne Conduite elbise, Yves Saint Laurent,1958 / Gamin etek takımı, Marc Bohan, 1961

Essence d’herbier elbise, Maria Grazia Chiuri, 2017 / Shéhérazade, John Galliano, 1998

Raf Simons, 2012 / Palladio elbise, Gianfranco Ferré, 1992

Junon elbise, Christian Dior, 1949 / Opéra Bouffe elbise, Christian Dior, 1956

Sergi, ilk defa birlikte sunulan balo elbiselerinin yanı sıra, Monaco Prensesi Grace Kelly, Prenses Diana, Charlize Theron ve Jennifer Lawrence gibi ünlü isimlerin giydiği kıyafetlerle sona eriyor. Özellikle Couturier du Rêve için yapılan bir araştırma sonucunda tekrar ortaya çıkan ve Kasım 1955’te The Musée des Arts Décoratifs’te sergilenen “Soirée Brillante” adlı elbise oldukça dikkat çekiyor.

Soirée Brillante