İstanbul’da Geçen Kült Romanlar

10 Şubat 2019

İstanbul anlatılması da yaşaması da zor bir şehir, bunda hemfikiriz. Sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış bu topraklar değişik hikayelerin her zaman başkenti olmayı başardı.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde roman yazılmaya başlamasından itibaren sahne hep belliydi. Bizler, bu keyifli filmi biraz daha ileri sarıp daha modern romanlarımızdan favorilerimizi derledik. Kimi zaman toplumsal, kimi zaman ailesel kimi zaman ise kişisel sorunların ele alındığı kurmacalarda verilen mesajlar başka olsa da güzelliğinden taviz vermeyen tek şey İstanbul oldu. 

Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk

Orhan Pamuk bir İstanbul yazarı olarak çoktan dünyaca üne kavuşmuş durumda. Bu eserinde Kemal ile Füsun’un gerçekçi bir dille aşkları konu alınıyor. Romanın içinde kaybolacağınıza eminiz, sonuna bir de Çukurcuma’da yer alan Masumiyet Müzesi’ne bir gezi düzenlerseniz eminiz gerçekle kurgunun karıştığı noktaya adım atacaksınız. Öyle ki, sanat tarihçisi Simon Schama, Financial Times gazetesine yazdığı yazıda, "Dünyadaki en güçlü, en güzel, en insani ve en etkileyici çağdaş sanat eseri," olarak müzeden bahsetti. "Aynı zamanda hem şiir hem karamizah gibi; hem zarif ve şefkatle dolu, hem de kutu kutu, vitrin vitrin, estetik olarak muhteşem."

İstanbul Hatırası – Ahmet Ümit


Romantizmi bir yana bırakalım, biraz heyecan arıyorum diyenlere en iyi önerimiz polisiyenin usta yazarı Ahmet Ümit’ten geliyor. Bizans dönemi İstanbul ile günümüz İstanbul’u arasında bir köprü işlevi yaratan olay serisi Sarayburnu’nda elinde antik pere ile bir ceset bulunur. Meşhur komiser Nevzat bu olayı araştırırken süregelen cinayetlerin peşinden siz de sürükleneceksiniz. Ustaca yazılmış romanın sonuna kadar katili keşfedememeniz ise olayın gizem katsayısını gitgide arttırmakta. 

Kuşlar da Gitti – Yaşar Kemal

Kuşlar da Gitti kaçınılmaz nostalji duygusunu oldukça fazla besleyen bir eser. Şu an daha az rastlanılan, parklarda ve meydanlarda kuş satıcılığı yapan çocuklarla anlatıcının tanışması üzerinden İstanbul ile bir iç hesaplaşmaya şahit oluruz. Şehrin değişen hali, toplumun farklı tavırları, eskinin geri gelmeyişi okuru derinden etkiliyor. Gerçek İstanbul’a ve insanlığın eski merhatine, sevecenliğine duyulan özlem kuş sembolü ile sağlam temeller üzerinden anlatılıyor.